Fibromiyalji ağrı noktaları üzerinde özellikle belirli dönemlerde ciddi hasarlar görülmektedir. Fibromiyalji için henüz kesin bir tedavi yöntemi bulunmamaktadır. Bu nedenle kronik bir hastalık olarak belirli dönemlerde hastalar üzerinde ağrılar şeklinde kendini göstermektedir. Tedavi için ağrıların azaltılması ve önlenmesine yönelik çeşitli yöntemler uygulanmaktadır.
Tedavi süreci kapsamında semptomları azaltma ve hastaların yaşam kalitesini artırmaya yönelik işlemler yapılır. İlaçlar, kendi kendine bakım yöntemleri ve hastaların yaşam tarzında gidecekleri ufak değişimler son derece etkilidir. Fibromiyalji tedavi edilmezse ağrı dönemlerinde hastaların şiddetli ağrılar ile karşılaşması mümkündür.
Fibromiyalji Nedir, Neden Olur?
Fibromiyalji yaşayanlar için henüz kesin olarak bu rahatsızlığın nedenleri tam olarak anlaşılamamıştır. Yapılan son araştırmalar göre enfeksiyon, travma, stres gibi temel etkenlerin fibromiyalji rahatsızlığının ortaya çıkmasında etkili olduğu düşünülmektedir. Ayrıca kalıtsal bir takım faktörlerin de neden olabileceği görüşü öne çıkmaktadır.
Fibromiyalji yaygın olarak aynı ailede görülmektedir. Aynı aile bireylerinde görülmesi nedeniyle de genetik olarak aktarılabildiği düşüncesi hakimdir. Fibromiyalji genelde orta yaştan itibaren görülmektedir. Hastaların yaşam kalitesinde ciddi bir düşüşe neden olan fibromiyalji, ağır bir fiziksel veya duygusal travma geçiren kişilerde de görülmektedir. Travma sonrası stres bozukluğu ile bağlantılı olduğu düşünülmektedir.
Fibromiyalji Tehlikeli Bir Hastalık Mı?
Fibromiyalji mucize tedavi yöntemleri olarak uygulanan pek çok yöntem temelde bu rahatsızlığın belirtilerinin anlık olarak ortadan kaldırılmasını hedeflemektedir. Yumuşak doku romatizması olarak da anılan fibromiyalji tehlikeli bir hastalık olarak değerlendirilmez. Ancak mevcut tedavi yöntemlerinin uygulanmadığı durumlarda ağrı yerleri ve boyutlarının artması ve kişinin yaşamında ciddi zorluklar yaratması mümkündür.
Vücutta genel hassasiyet alanlarının oluşmasında ve kaslarda, kemiklerde ağrı ile beraberinde gelen yorgunluk ve uyku problemleriyle karakterize bir sendromdur. Bilişsel bozukluklara neden olan kronik bir rahatsızlık olarak tedavisi henüz tam olarak bulunmadığı için semptomların azaltılmasına yönelik tedaviler uygulanabilir. Fibromiyalji tedavi edilmezse ortaya daha büyük sorunlar çıkacaktır. Tehlikeli olmamakla beraber ağrıların şiddetti ve hastalık durumuna göre yaşam kalitesinde ciddi bir düşüşe neden olur.
Fibromiyalji Organlara Zarar Verir Mi?
Fibromiyalji olanların yorumları ve şikayetleri incelendiğinde kişiden kişiye ağrı noktalarının ve hastalık belirtilerinin farklılık gösterdiği görülmektedir. Ağrı olmasına rağmen hastalık iltihabi ya da dejeneratif bir hastalık olmadığı bilinmektedir. Bu alanda yapılan çalışmalar sonrasında ilerleyici bir hastalık olmadığı görülmüştür. Kas, kemik, eklem ve organlarda kalıcı hasarlar yaratması bu nedenle beklenmeyen bir durumdur.
Fibromiyalji ya da yumuşak doku romatizması organlar üzerinden hasar verici özelliklere sahip değildir. Vücudun farklı noktalarında ağrı şeklinde ortaya çıkan ve çeşitli atak dönemlerinde hastaları ciddi manada rahatsız eden fibromiyalji bu yönüyle tehlikeli bir hastalık olarak görülmemektedir.
Fibromiyalji Belirtileri Nelerdir?
Fibromiyalji belirtileri kadınlarda ve erkeklerde farklı şekilde görülebilir. Kadınlarda genelde erkeklere göre çok daha şiddetli olarak belirtiler görülür. Aylık regl döneminde daha ağrılı şekilde geçmektedir. Menopozun ve fibromiyaljinin bazı semptomlarının benzerlik göstermesi iki durum arasında zaman zaman ayırt etme güçlüğünün doğmasına neden olmaktadır.
Erkeklerde de görülse bile kadınlarda daha yaygındır. Erkeklerde fibromiyalji kaynaklı yoğun ağrılara, duygu sorunları gibi temel semptomlar da eklenmektedir. Kadınlarda görülme sıklığı çok daha yüksek olmasında bu ağrıların kadınlar tarafından ciddiye alınmasıyla da ilgisi olduğu düşünülmektedir. Erkeklerde söz konusu şikayetlere karşı tıbbi destek almaya yönelik talep daha az olduğu görülmüştür. Fibromiyalji tedavi edilmezse ağrıların sıklığı ve şiddetti giderek artış gösterebilir. Uzun süreli kronik bir rahatsızlık olduğu için hastaların yaşam kalitesinde ciddi bir düşüşe neden olacaktır.